30 Aralık 2009
29 Aralık 2009
KAPATIYORUZ MAĞAZASI
İZMİR’de bir mağaza...
Mobilyacı.
Devasa binası var.
Üzerinde, insan boyunda, kocaman harflerle "Kapatıyoruz" yazıyor.
"Kapatıyoruz"u gören...
Hemen içeri dalıyor.
Niye?
Niye olacak...
"Batan geminin malları" hesabı, "piyasanın en uygunu" olsa olsa, odur.
Bir ay geçiyor.
İki ay geçiyor.
"Kapatıyoruz" yazan mağaza, hıncahınç dolu, şakır şakır mal satıyor... "Açığız" yazan mağazalar, sinek avlıyor.
Üç ay geçiyor.
Dört ay geçiyor.
Mobilyacılar Odası, öbür mağazaların şikáyeti üzerine, "Kapatıyoruz" yazan mağazaya gidiyor, "Kardeşim, kapatıyoruz kapatıyoruz diyorsun, kapattığın mapattığın yok" diyor.
"Kapatıyoruz" yazan mağazanın sahibi de, "Kardeşim, benim mağazamın adı Kapatıyoruz... Yoksa kapattığımız mapattığımız yok" diyor.
Hadi be!
Valla.
Meğer...
"Kapatıyoruz"un sahibi, gitmiş Patent Enstitüsü’ne, markasını "Kapatıyoruz" diye tescil ettirmiş, iyi mi!
Yani, aslında kapattığı mapattığı yok.
Aksine...
Kendini "uyanık" zanneden ahalimiz sayesinde "ciro patlaması" yapmış; İzmir’e sığmıyor, başka şehirlerde yeni yeni "Kapatıyoruz"lar açıyor!
Hatta...
Bazı mobilyacılar da, madem "Açığız,Açığız" dediğimiz halde kimse bize gelmiyor, bari "Kapatıyoruz"a mal verelim, belki oradan üç-beş kazanırız diyor.
İşte Türkiye, tam budur.
Ve, nereye baksanız aynıdır.
Mesela, siyaset.
Yıllardır, özellikle kadın müşterilere hitaben "Kapatıyoruz" diyen, hıncahınç dolu... Bu slogan sayesinde, ne fabrika bıraktı, ne telefon, ne banka, ne liman, eline geçirdiğini şakır şakır satıyor.
"Açığız" diyen, aç.
Hatta bazıları da, bazı mobilyacılar gibi, madem "Açığız" dediğimiz halde kimse bize gelmiyor, bari "Kapatıyoruz" diyenin vitrinini süsleyelim, belki oradan 3-5 kazanırız diyor....
Mobilyacı.
Devasa binası var.
Üzerinde, insan boyunda, kocaman harflerle "Kapatıyoruz" yazıyor.
"Kapatıyoruz"u gören...
Hemen içeri dalıyor.
Niye?
Niye olacak...
"Batan geminin malları" hesabı, "piyasanın en uygunu" olsa olsa, odur.
Bir ay geçiyor.
İki ay geçiyor.
"Kapatıyoruz" yazan mağaza, hıncahınç dolu, şakır şakır mal satıyor... "Açığız" yazan mağazalar, sinek avlıyor.
Üç ay geçiyor.
Dört ay geçiyor.
Mobilyacılar Odası, öbür mağazaların şikáyeti üzerine, "Kapatıyoruz" yazan mağazaya gidiyor, "Kardeşim, kapatıyoruz kapatıyoruz diyorsun, kapattığın mapattığın yok" diyor.
"Kapatıyoruz" yazan mağazanın sahibi de, "Kardeşim, benim mağazamın adı Kapatıyoruz... Yoksa kapattığımız mapattığımız yok" diyor.
Hadi be!
Valla.
Meğer...
"Kapatıyoruz"un sahibi, gitmiş Patent Enstitüsü’ne, markasını "Kapatıyoruz" diye tescil ettirmiş, iyi mi!
Yani, aslında kapattığı mapattığı yok.
Aksine...
Kendini "uyanık" zanneden ahalimiz sayesinde "ciro patlaması" yapmış; İzmir’e sığmıyor, başka şehirlerde yeni yeni "Kapatıyoruz"lar açıyor!
Hatta...
Bazı mobilyacılar da, madem "Açığız,Açığız" dediğimiz halde kimse bize gelmiyor, bari "Kapatıyoruz"a mal verelim, belki oradan üç-beş kazanırız diyor.
İşte Türkiye, tam budur.
Ve, nereye baksanız aynıdır.
Mesela, siyaset.
Yıllardır, özellikle kadın müşterilere hitaben "Kapatıyoruz" diyen, hıncahınç dolu... Bu slogan sayesinde, ne fabrika bıraktı, ne telefon, ne banka, ne liman, eline geçirdiğini şakır şakır satıyor.
"Açığız" diyen, aç.
Hatta bazıları da, bazı mobilyacılar gibi, madem "Açığız" dediğimiz halde kimse bize gelmiyor, bari "Kapatıyoruz" diyenin vitrinini süsleyelim, belki oradan 3-5 kazanırız diyor....
NOT: Arkadaşlar bu yazıyı ben daha öncede bir siteden alıntı yaparak yayınlamıştım. Diyeceksiniz neden 2. defa yayınlıyosun.Bu mağaza şimdide Bolu'da açılıyor.Evimizin tam karşısında bir gecede doldurdular mağazanın içini. Kapatıyoruz isimli tırların biri gelip biri gidiyor.Bütün malların etiketleri vitrinlere yapıştırıldı. Sanırım İzmirdeki gibi mağazanın malları bir günde tüketilir gibime geliyor...
28 Aralık 2009
İRMİK TATLISI
Merhaba arkadaşlar. İrmik tatlısını çok severim o yüzdende sık sık yaparım. Bu defa değişiklik olsun istedim kalıba boşalttım.
Tatlıyı yapmışken P.D.Ç.S.E. 50 ye ev sahipliği yapan sevgili hemşerim Nurşen'e gönderiyorum. Kolay gelsin canımcım.....
Malzemeler:
1 Kg süt
9 Yemek kaşığı şeker
9 Yemek kaşığı irmik
1 Damla sakızı
Yapılışı:
Bütün malzemeler karıştırılarak ağır ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar kaynatılır. Daha sonra isterseniz tepsiye isterseniz kek kalıbına dökebilirsiniz . Soğuyunca dilimleyerek servis yapabilirsiniz.Üzerini istediğiniz şekilde süsleyebilirsiniz.Ben kalıbın dibine muz dilimleri koymuştum..
18 Aralık 2009
KREM RENGİ SÜVETERİM
Hayırlı cumalar arkadaşlar.Bu aralar örgülerimde biraz nostaljik takılıyorum. 17 veya 18 yıl önce ördüğün bir süveterim bu.O zaman büyük bir zevkle örmüştüm ve uzun zamanda severek kullandım.
12 Aralık 2009
AYVA TATLISI
Merhaba arkadaşlar. Hepinize sevdiklerinizle birlikte mutlu ve sağlıklı bir hafta sonu diliyorum. Size birkaç gün önce yaptığım Ayva Tatlısının tarifini vereceğim. Bu tatlıyı sevgili hemşerim Ümit Ustanın Hamur İşleri kitabından yaptım.Ben ilk denediğim bir tarifi ölçülerini hiç değiştirmeden harfiyen uyguluyorum. Belki olmaz düşüncesiye tarife sadık kalıyorum. Bu tatlıyı 2-3 gün aralıklarla 2 defa yaptım. İlkinde ölçüler aynıydı 2. sinde 2 ülçü yaptım.Yani tepsideki sayılar onun için fazla...
Malzemeler:
4 Adet ayva
Yeterince toz şeker
6-7 Karanfil
1 Adet limon suyu
Üzerine:
Kaymak
Yapılışı:
Altı porsiyon ayva tatlısı yapmak için 3 adet büyük düzgün ayvaya, bu ayvaların iç kısımlarını doldurmak için ise, 1 adet ayvaya ihtiyaç vardır.
İlk önce, ayvanın bir tanesinin kabukları soyulup rendelenir.
Rendelemniş ayva kaç gram geliyorsa, o kadar toz şeker ve 1/2 çay bardağı su ile orta ısılı ateşte, ayvalar marmelat kıvamına gelinceye kadar pişirilir.
Limon suyunu ilave edip 1-2 dakika daha kaynatılıp, ocaktan indirilir.
Ayvalar pişerken, 3 tek karanfil ilave edilerek, marmeladımızı biraz daha lezzetlendirebiliriz.
Geri kalan 3 ayvayıda uzunlamasına ikiye bölüp, dış kabuklarını soyup, çekirdek haneleri ayıklanır. Ayvaların dış yuvarlak kısımları, tepside düzün durmaları için bıçakla düzlenir.
Soyup hazırlanan 6 adet ayva kaç gram geliyorsa o kadar toz şeker, 3-4- diş karanfil, ayıklanmış ayvanın çekirdekleri ve ayvanın yarısına kadar gelecek sıcak su ilavesi ile ayvalar yumuşayıncaya kadar pişirilir.
Ayvalar pişince, kenarlı bir tepsiye dizilip, çukur kısımlarına hazırlanan marmelat doldururlur.
Tencerede kalan şurup da tepsinin dibine dökülüp, önceden ısıtılmış fırında ayvalar renk alıncaya kadar pişilirir.
iyice soğuduktan sonra, kaymak ilavesiyle servis yapılır.
Not: Ben birazcık kırmızı gıda boyası kullandım..
Buyrun arkadaşlar hepiniz alabilirsiniz. Afiyet olsun...........
Ben bu tarifimi P.D.Ç.S.E. 49' a ev sahipliği yapan arkadaşım
http://mutfaktasanat.blogspot.com/ ' a gönderiyorum. Kolay gelsin arkadaşım.....
8 Aralık 2009
YUNAN TATLISI
Merhaba arkadaşlar. Tatlımı ilk defa yaptım. Denemenizi tavsiye ediyorum. Ben bu tatlıyı geçen yıl gün arkadaşım sevgili Emel'de yemiştim. Ama o gün bu gündür içimden yapmak geldi ama bir türlü fırsat bulamamıştım. En sonunda bu hafta sonu yapıp misafirlerime ikram ettim. Eskiden misafirleri klasik hamur işleriyle ağırlıyorduk ama şimdi insanın her seferinde farklı bir şeyler yapası geliyor.
Neyse arkadaşlar öğle arası eve geldim hemen bu tarifimi ekleyip çıkacağım vaktim kısıtlı. O yüzdende fazla çene çalmayayım.
Gelelim Tarife
Malzemeler:
3 Yumurta
1 Su bardağı hindistan cevizi
1 Su bardağı ceviz içi
1,5 Su bardağı galeta unu ( 1 Yemek kaşığıda un)
1/2 su bardağı sıvı yağ
1 Su bardağı şeker
1 Paket kabartma tozu
Antep fıstığı
Krem Şanti
Şerbeti için:
1 Su bardağı şeker
1,5 Su bardağı su
Yapılışı:
Antep fıstığı hariç tüm malzemeler kek çırpar gibi sırayla eklenerek karıştırılır. Yağlanmış tepsiye dökülür ve önceden ısıtılmış fırında pişirilir.Şerbeti hazırlanır şeker eridikten sonra az kaynatılır.Kek fırından çıkar çıkmaz üzerine şerbeti dökülür.Birkaç saat dinlendirilir. Üzerine krem şanti sürülür, antep fıstığıyla süslenerek servis yapılır.Afiyet olsun.
Bu tarifimi ben int. indirdim ama hangi siteden aldığımı bilmiyorum Onun içinde kaynak gösteremiyorum. Kusuruma bakmasın bu ölçüleri kullanan arkadaşım.
Yine bu tarifimi P.D.Ç.S.E.49 ev sahipliği yapan http://mutfaktasanat.blogspot.com/ Alime arkadaşıma gönderiyorum. Kolay gelsin arkadaşım....Etkinliğine daha çok tariflerim olacak......................
4 Aralık 2009
AY ÇÖREĞİ VE SAÇ ÖRGÜ ÇÖREK
Merhaba arkadaşlar. Geçen akşam misafirim vardı mayalı hamurdan poğaça yapacaktım. Canım biraz hamurla oynamak istedi bende kafama göre şekillendirdim.Ortadaki saç örgüsünü ince uzun 3 hamur açtım.Onların içine boydan boya peynir koydum ve kapattım. Onlarıda bir araya getirip saç örgüsü yaptım. Kenarlarındaki ay çöreklerinide yine alttaki şekilde açıp kestim. Kesilmemiş olan yerine peynir koyarak kapattım ve ay şekli verdim. Ortaya böyle komik bir tepsi çıktı. Ama çok güzel oldular.Misafirlerimde çok beğendi.
Hamurunda ölçülerini vereyim.
Mayalı Poğaça hamuru.
Malzemeler:
1 Su bardağı süt
1 Su bardağı sıvı yağ
1 Şişe soda
1 Küçük maya
2 Yumurta ( Beyazı içine sarısı üstüne)
Tuz
1 Tatlı kaşığı şeker ( Hamuru mayalandırmak için)
Aldığı kadar un
Yapılışı:
Maya yarım çay bardağı ılıtılmış sütün içine konulur şeker ilave edilir ve mayalanması beklenir.
Maya yarım çay bardağı ılıtılmış sütün içine konulur şeker ilave edilir ve mayalanması beklenir.
Daha sonra tüm malzeme karıştırılarak hamur yoğurulur.Ilık bir yerde mayalandırılır. Daha sonra istenilen şekilde poğaçalar yapılır.
Bu tarifimi yine P.D.Ç.S.E.48'e ev sahipliği elzemhobby.blogspot.com/ yapan arkadaşıma gönderiyorum. Kolay gelsin arkadaşım...
Bu tarifimi yine P.D.Ç.S.E.48'e ev sahipliği elzemhobby.blogspot.com/ yapan arkadaşıma gönderiyorum. Kolay gelsin arkadaşım...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)